The Swapper

• Hikaye

Chori-V’ten gelen bir yardım çağrısı vardır ve kaçış kapsülünden atlarken kendimizi birden bir gezegenin üstünde buluruz. Işınlanma cihazını aldığımız gibi istasyonun içini gezmeye başladığımızda farkına vardığımız şey; kaçış kapsülüyle atladığımız yere geri düşmemizdir: Theseus Uzay İstasyonu. Orbları toplayarak yeni ışınlanma cihazlarını kullanmak, odaların renkleri git gide karışarak bizi kafa karıştırıcı bulmacalar içinde bırakmak bir yana bizi dışımızda istasyonda olan başka birisinin peşinden giderken buluruz kendimizi. The Swapper’da bulmacalardan daha zor olan bir şey varsa o da Theseus Uzay İstasyonu’nda neler olduğu…

Benim de aydınlanma yaşadığım ve birkaç farklı olayla hikaye hakkında düşündüğümü okumak istiyorsanız inceleme sonundaki “Teori Spoiler” yazısını okuyabilirsiniz.

Canlı yayın kaydını izlemek için tıklayınız.

(İndirimli) The Swapper

4,60 TL

• Genel Özellikler

1. Oyun süresi 2,5 -3 saat arasıydı.*
2. Atmosferik, Platform, Bulmaca, Hikaye Tabanlı, Macera.
3. Tek Oyunculu
4. Oyunun Türkçe versiyonu yok fakat yama indirebilirsiniz.
5. Oyun bulmacaları çok başarılı, ortam oyuna ve temaya uyuyor ve yapmanız gereken sadece bulmacaları çözüp ilerlemek.
6. Hikaye tabanlı bunca oyun arasında olayı anlayabilirseniz size tüylerinizi ürpertecek bir son yaratıyor.
7. Hikayeyi sürekli karşınıza çıkacak taşlara kaydedilmiş cümleler ve sistem girişleri ile destekliyorlar.

* Oyunu önceki oynayışlarıma göre kısa, sanırım bazı kısımları oynamadan bitirebiliyorsunuz.

• Sürükleyicilik

The Swapper oynanırken size yalnız bulmacadan ibaret gibi gözükecek fakat yarattıkları atmosfer, ses, diyaloglar ve olay akışı size burada bir hikaye olduğu fark ettirecek ve kendi fikrinizi ortaya koyma şansını yaşatacak. Bulmacalar ve bu iki tepe arasında gidip geleceksiniz.

Bulmacaları çözmek dışında bir eyleminiz olmayacak ama zaten oyun size bunu yapmayı çok kolay bir yolla önünüze koyacak. Ne oyuna dair bir sorunla karşılaşacaksınız ne de donanım problemiyle…

• Zorluk Seviyesi

Başlarken zorluk seviyesi seçmiyorsunuz. Bulmacalar gittikçe zorlaşıyor ve sizi yoruyor da denilemez. Çoğu bulmaca orta seviye, bölgeye giriş yaptığınızda bakıp “İşte tam da buraya” geçmem diyeceğiniz tarzda. Fakat bazı bulmacalar gerçekten zor, hem yerleşme düzeni hem de sırayı karıştıracaksınız, yine de çok az sayıdalar.

• Oyun Performansı

Bazı bulmacalarla cebelleşirken sabrınızı sınayacak olan bir şey de oyunun takılması, problem çıkarması, bilgisayarınızı gereksiz şekilde yorup, sorun yaratmasıdır; ama The Swapper bunların hiçbirine yol açmıyor. Oyunu açıp arkanıza yaslanıp, oyunun hikayesini çözmeye çalışıp, çayınızı yudumlayıp, sıradaki bulmacayı çözmeye odaklanabilirsiniz.

• Oyun Eksikleri

Bence The Swapper, bulmacaların daha zorlayıcı olacağı bir platform oyunu olabilirmiş. Harita tasarımı ve sürekli bulmacaları çözme isteği yaratması konusunda başarılılar. Bir de önceki oyunu bitirişlerime kıyasla hatırladığım tek bir şey, koca bir suratı bu bitirişimde hareket bile ettirmediğimdi. Eğer oyunu bir kısmını oynamadan bitirebiliyorsak ya da bize alternatif sonlar sunuyorsa bunu daha belirgin bir şekilde belirtmelilermiş.

• Steam Başarım İlerlemesi

The Swapper, Steam üzerinde 10 adet kazanılmayı bekleyen başarıma sahip. Bu başarımların nasıl kazanıldığını öğrenmek istiyorsanız incelemenin sonundaki “Başarım Spoiler” yazısına gidebilirsiniz…

• Oyuna Dair Önerilerim

Tıpkı Bastion, Deadlight gibi The Swapper da açıp kafanızı rahatlatacak türden bir oyun. Yalnızca arkanıza yaslanın, dinlenmeye ve beyninizi bulmacalara harcamaya odaklanın. Fakat şunu da söylemeliyim ki oyun içindeki tüm sistem girişlerini okuyun, oyun görüntüleri alın ve hikaye hakkında düşüncelerinizi biriktirin. The Swapper arkadaşlarınıza önerebileceğiniz türden bir oyun gibi duruyor.

The Swapper, klon yaratıp “ruhunuzu” onlara aktardığınız “Teleporter”dan ibaret aslında fakat biz ve bizim etrafımızda gezen diğer Swapper, bir şeyin farkına varıyoruz. Acaba klonların bu şekilde artışı gerçek insan bedeninin kaybolmasına sebep oluyor mu? Diğer Swapperın da intihar ederken söylediği gibi, hangi bedenin gerçek olduğunu bilmiyoruz ve bütün bedenlerin, bütün klonların düşünceleri aklımızın içinde dönüp duruyor. Peki, eğer bir uçurumdan atladığımızda yamacın ucunda duran bireyle ruhumuzu değiştirirsek, hangimiz ölmüş oluruz? Aşağı düşen kendi bedenimiz fakat içindeki ruh yamacın ucundaki insana ait... İşte bu da klonlamanın ters teptiğini ve tesislerde klonların kullanıldığını anlatıyor.

BU PARAGRAFTAN SONRASI DOCTOR WHO VE RESIDENT EVIL HAKKINDA SPOILER İÇERİR.

1. Doctor Who’da bu tür iki olay vardı. Tesislerde yaratılan klonlar işçi olarak çalışıyorlardı fakat tehlikeli görevlerde onların can vermesi, gün sonunda ya da fiziksel bir sorun ortaya çıktığında (Açlık, uyku ihtiyacı) öldürülüp onlar yerine yeni klonlar çıkarılıyordu. Tabii ki de bu sayede bir insanın ihtiyacı olacak her şey de yok oluyordu.
2. Bir diğeri ise dizayn edilmiş bir savaş simülatörüydü. Savaş açmayı düşündüğünüz ırkın ve dünyalarının tüm olasılıklarını simülatör önünüze ekleyip size istediğiniz tüm olasılıkları deneme şansını sunuyordu. Asıl olay ise şimdi başlıyor, simülatörün içinde bir kitap var ve kitaptaki gizli bilgiyi okuyan herkes intihar ediyor. Peki bu bilgi ne? Çok basit bir sayı oyunu ve tam olarak şöyle oynanıyor: Herkes aynı anda bir sayı söyler. Üç, iki, bir 2.201.292. Üç, iki, bir 495. Fakat bu sayı oyununun ortaya koyduğu şey şuydu, sizin benden başka sayılar düşünmenizi yanı sıra, odadaki tüm insanlar aynı sayıyı söylüyordu. Eğer defalarca kez aynı sayıyı söylüyorsanız simülatörün içinde yaşadığınızı düşünen bir kendinizden ibaretsiniz.
3. Resident Evil’ın son filminde, Dr. Isaac’in klonunun Alice tarafından öldürülmüş olması, Alice’ı şok edecek derecede şaşırtmıştı. Film sonuna doğru Beyaz ve Kırmızı Kraliçe’nin Alice’in küçüklüğü olmasının ortaya çıkması ve ek olarak yıllardır izlediğimiz Alice’in aslında bir klon olması Alice’i beyninden vurmuştu. Doğal olarak bunu reddediyordu, ben bile izlerken reddetmiştim… Dr. Isaac’in klonunun ise gerçeği olduğunu iddia edip gerçek Dr. Isaac’i öldürmesi, klonların gerçek birey olmadıklarını kabul edemeyip çekişmeye yol açması çoğu “klon” olayında açıkça belirtiliyor.

Fakat bunca şeye ek olarak belirtmeliyim ki, bunca bilim-kurgu bu zamana kadar bilimin temelini oluşturmuştur. Yine de bu teknolojiyi test edecek kadar vaktimiz olmamış olabilir fakat gerçekler düşündüğümüzün dışında olabilir. Umarım ki yakın zamanda dünya teknolojide katliamlar yapmayacak şekilde gelişir ve bunun yerine katliamları durdurabilirler.

Steam başarımları 10 adet demiştik ve bunların her biri haritadaki gizli odalardan ibaret. Tüm duvarları ardına kadar deneyip, yine de ışınlanma cihazını duvara sıkmayı deneyin, belki sizler de yeni odalar keşfedebilirsiniz… Ben yalnızca bir oda bulabilmiştim.